30 Ocak 2022 Pazar

BÜYÜK BACH SERİSİ - Bölüm 13. Scheidt - Tabulaturbuch & Jacob Froberger

     Scheidt'ın Tabulatura Nova'sındaki koral buluntular üzerine enstrümental varyasyon sanatı, önemli bir referans noktasıdır ve aynı zamanda Hollanda Okulu'nun meyvelerini Kuzeydoğu Almanya'ya aktarır. Scheidt'ın organ korali konusundaki en büyük başarısı 1650'de olacaktı, Tabulatur-Buch "100 spiritüel lied ve mezmur" ile. Buna "Görlitzer Tabulaturbuch" dendi, Martin Herman Görlitz'de basmıştı. Eser, organistlerin kullanımı için 4 sesli korallerin elaborasyon el kitabıydı. İkinci litürjik yıl, birkaç kez daha partitür olarak yayımlandı. Bu, Bach'ın küçük kitapçığı Orgelbüchlein'ın bir modelidir. Pazar günleri ve bayram günleri korallerine prelüd yapmak için, özellikle de Kirchenlieder'in kıta tekrarlarında ensemble'ın müziğine orgun alterasyon yapması için el kitabı olarak tasarlanmıştı.

    Scheidt'ın müzikleri arasında kullanımda kalan ve Noel repertuvarı içinde en çok sevilenleri arasında 8 sesli kutsal (sacro) şarkı Puer Natus in Bethlehem yer alır, popüler şarkının saflığına sadık kalarak.

    Jacob Froberger

    Almanya'nın diğer tarafında, batıda, klavye müziğinin tartışmasız şampiyonu Johann Jacob Froberger (1616-1667) idi. 1600'lerin ilk yarısından çok az besteci -belki hiç kimse- bu kadar kozmopolit bir figürle övünebilir. Stuttgart'ta doğdu, 18 yaşında Viyana'daydı. Protestan olmasına rağmen kısa bir süreliğine orada organist olarak iş buldu. Eğitimi ve Barok enstrümental müziğin kaderi için belirleyici olay, Girolamo Frescobaldi ile 1637-1641 arası çalışmak için Roma'ya taşınmasıydı. Bu kalışının sonucu olarak Katolik oldu. Viyana'ya yeniden geldikten sonra, 1645 civarı yeniden Roma'ya gitti. Amacı Cizvit papazı Athanasius Kircher'in ansiklopedisinin öğretilerini takip etmekti. 

    Bu kişi Musurgia Universalis (1650)'in yazarıdır. Bu eser 1600 müziğinin en büyük incelemelerinden biridir. Zamanın ruhuna uygun olarak, bir merak, bilgi, arkeolojik ve etnik tezler, az çok güvenilir bilimsel ve tarihi belgeler, büyük organolojik ilgilere sahip çok değerli açıklayıcı gravürler içeren edebi bir Wunderkammer'e (Merak dolapları-dikkate değer nesne koleksiyonları) benzer. 

    İki ciltlik bu büyük çalışmanın içinde, Froberger'in ilk basılmış bestesi ortaya çıktı, ut re mi fa sol la üzerine bir fantezi. Ustanın en sevdiği öğrencisine bir saygı duruşu. Kircher, Stile osservato (stylus ecclesiasticus- kilise stili) stilde polifonik müzikten stylus phantasticus (canonicus / dramaticus / melismaticus)'a kadar her stilde bestecinin başarılı olmasını sağlayacak arca musurgica [1] denen sistemi, tamamen esoterik bir kompozisyon bilimini, incelemesinin 7. kitabında 5. başlıkta sekiz farklı adreste ayırdığı detaylı sisteme göre ele aldı. 

    Bu gizli bilimle donatılmış olan Froberger, bunun meyvelerini, Firenze'den Mantova'ya İtalyan sarayları turnesinde ve sonra Viyana'da imparator Ferdinand III huzurunda gösterdi. Bu, 1649-1653 arasında Dresden, Köln, Düsseldorf, Brüksel ve Flaman bölgesi, Paris, Londra'ya kadar uzanacak bir yolculuğun sadece başlangıcıydı. Sonra 1657'de, imparatorun ölümüne kadar görevde kalacağı Viyana şapeline dönmeden önce Heidelberg, Norimberg ve Regensburg'a sıra geldi.

    Sonraki imparator Leopold I ona çok bayılmadı, sebebi muhtemelen müzisyenin Cizvitliler ve Mainz başpiskoposuyla politik bağlarıydı. Bunlar Habsburg'lu Ferdinand'ın varisinin imparatorluk seçimini geciktirmeye çalışmışlardı. Aslında, Froberger'in casusluk yapmış olması muhtemeldir, o zamanlar saraylarda gezen müzisyenler arasında bu durum çok nadir değildi. Sonra büyük klavsenci Viyana'yı terk etti, Montbéliard düşesinin konuğu olarak Héricourt şatosuna çekildi ve orada 1667'de öldü.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

[1] https://en.wikipedia.org/wiki/Arca_Musarithmica


26 Ocak 2022 Çarşamba

BÜYÜK BACH SERİSİ - Bölüm 12. Johann Hermann Schein ve Samuel Scheidt

     1600'lerin ilk yarısında, diğer besteciler de Almanya'nın müzikal geleceğine katkıda bulundular. Bunların arasında, Johann Hermann Schein özel bir öneme sahiptir. Schein, Dresden'de eğitim aldı ve sonra 30 yaşında Liebzig'teki Thomaskantor görevine çağrıldı. 1615'te ortaya çıkan, Schütz'ün Psalmen Davids'ine benzeyen Cymbalum Sionium polifonik yazısından, 1618'de Opella Nova ile sacro konçertoya döndü, ama belki en büyük mirasını Cantional oder Gesangbuch ile bıraktı. 4-6 sesli Kirchenlieder / Luteran koral repertuvarının 365 armonizasyonu. 

    Schütz koral işlemekten ne kadar kaçındıysa, Schein kilise için işlerinde koral'i o kadar bel kemiği haline getirdi. Korali, melodilerin genişletilmesinde kullandı ve org aracılığıyla onlara sürekli bas sağladı. Ayrıca, Schütz'ten farklı olarak, İtalyan geleneğinin pastoral zevkine meyilli profan (din dışı) eserler de üretti. Musica boscareccia oder Wald-Liederlein (1621-28) ve Diletti pastorali oder Hirten Lust (1624) buna tanıklık eder. Bu sonuncudaki eserler sürekli baslı Alman madrigallerinin ilk örnekleridir.

     Sınırlı sayıda olmasına rağmen, enstrümental üretimi de önemlidir: Banchetto Musicale (1617- Müzikal Ziyafet) 4, 5, 6 partili suites'ler olarak düzenlenen danslar. Schein'ın 44 yaşındaki erken ölümüne rağmen katkısı önemliydi ve Schütz'ü tamamlar nitelikteydi.

    Schütz ve Schein ile birlikte ilk dönem Barok Luteran müziğinin üçlüsünü tamamlayan usta Samuel Scheidt (1587-1654)'tır. Sweelinck'in öğrencisiydi ve Halle'deki Brandenburg Uçbeyi (Margraf)'nin sarayında önce organist sonra Kapellmeister görevini üstlendi. Şehir, otuz yıl savaşlarında diğer şehirlerden daha çok acı çekmişti. Margraf, Protestan cephesinde Danimarka Kralı IV. Cristian'a katıldığında şapel para kazanmıyordu ve birçok müzisyen orayı terk etmişti. 

    Halbuki Scheidt kaldı, özel derslerden geliri vardı. Birkaç kez, özellikle de Wallenstein birlikleri taraından işgal/harap edilen Halle, savaşın sonunda, sakinlerinin neredeyse yarısını kaybetmişti. Almanya'nın tamamında ise, 30 yıllık savaşın, nüfusun yaklaşık dörtte biri ya da üçte birinin, bazı tarihçilere göre daha da fazlasının ölümüne sebep olduğu düşünülmektedir. Zorlu şartlarda, Ginnasio yerel rektörüyle "pueri cantores" (genç şarkıcılar) konusunda anlaşmazlığa düşen Scheidt, görevi bırakmak zorunda kaldı. Halle'nin Saksonyalı August'un kontrolüne geçmesiyle 1638'de görevine geri dönecekti.

    Scheidt'ın müzikal mirası, başlangıçta iki iş arkadaşı Schğtz ve Schein'ı takip ediyor gibi görünüyor. 1620'deki Cantiones Sacrae'de çift koro, Latince ve Almanca sayfalar bulunuyor. Onu solist sesler ve sürekli bas için Geistliche Konzerte'nin (1622-1640) dört yayımı takip ediyor. Bunlar, Alman org müziğinin geleceği için belli bir öneme sahip olan sacro (kutsal) ve profan (din dışı) 57 klavye beste koleksiyonudur (Salmi, Fantazi, Cantilene, Varyasyon ve Kanonlar). Tabulatura Nova (1624) olarak adlandırılmıştır. Hollanda ve İngiltere Okulu'nda olduğu gibi, kontrpuan içeriği notada organize edilmeyip partitür şeklinde basıldığı için bu adı almıştır. Sebebi kesinlikle didaktiktir, seslerin, özellikle de çoğu koral melodilerinden türetilmiş cantus firmus'ların bağımsız profiliyle aşina olduktan sonra tablolandırma görevini icracıya verir. Bach'ın müzik bilimi özetinde bu modeli takip etmeyi sürdürdüğü düşünüldüğünde (Füg sanatı, son tamamlanmamış eseri), partitürde kontrpuanları yeniden üretme geleneği, muhtemelen, Scheidt'ın eserinde sahip olduğu prestij sayesinde 1600'lerin ortasına kadar Alman topraklarında varlığını sürdürmüş görünüyor.

23 Ocak 2022 Pazar

BÜYÜK BACH SERİSİ - Bölüm 11. Schütz - Historia der Geburt Jesu Christi

     Motet ruhu, polifonik yoğunluğu ve ciddiyetiyle, Titulum delle sette [1]'ye, İsa'nın haç üzerindeki son sözlerine nüfuz ediyor ve evanjelistin anlatısına başlamadan ve haçtaki İsa'ya ses vermeden önce, ciddi (solenne) bir senfoninin enstrümental karşılığı için yer bırakıyor.

    Passione'nin ve kurtuluşun gizeminin Luteran yorumunda haçın teolojik merkeziliğini göz önünde bulunduran Schütz, aşırı acınasılıktan (patheticism) kaçınıyor gibi görünüyor. Golgota'nın diğer karakterlerinin, cellatların, iki soyguncunun, kalabalığın katılımıyla kendini anlatının tarihiyle sınırlıyor.   

    Passione'nin müzikteki evrimine ve sonraki yüzyılın sanatsal yolundaki büyük önemine örnek olacak şekilde bir formüle göre, anlatıcı 'monodia' ve dramatik polifoni yer değişip dururlar.

    1666 Kutsal haftasında (settimana santa) icra edilen II. Matteo, Luca, Giovanni Passione'lerin üç çağdaş entonasyonu daha bile öz ve temeldir. İsa'nın tutkusu ve ölümünün yeniden canlandırılmasına adanmış günlerde enstrümanlara dayatılan sessizliğe uygun olarak, Schütz bu üçünü de a cappella şarkının çıplaklığına emanet etti. Solistik olsun (evanjelist, karakterler, İsa), koral olsun, 4 ses için kısa, yoğun motetler olarak çözülen Turba'nın müdahaleleri olsun, sürekli bas bile, evanjelik metnin saflığı kirlenmesin diye devreye girmez. Schütz, Luteran ilkelere göre prozodiye sadık kalmak için parçayı ölçüsüz bırakır, bu aynı zamanda icracı için de özgürlük sağlar.

    1660 Noel'inde icra edilip 1664'te yayımlanan İncil'lere göre doğuş hikayesi olan Historia der Geburt Jesu Christi, neşeli ve enstrümantasyon açısından zengindir. Önsözde Schütz, evanjelistin partilerini stile recitativo stile emanet edip, melekler, çobanlar ve Re Magi [2] nin kısımlarını muhteşem intermedio (ara bölüm) ya da ses ve enstrüman için motetistik kutsal (sacro) konçertolara dönüştürerek Alman topraklarındaki müzikal üstünlüğünü gösterdi.

    Enstrümantasyonun ve polifonik işlemenin verdiği zevk, bu Noel oratoryosunu (Oratorio di Natale), büyük Luteran Kirchenmusiken'lerin kaderi için çok önemli bir prototip haline getiriyor. Schütz, kemanlar, flüt, trompet, trombonlarla ve hafif polifonik yazının bilgeliğiyle, Venedik renk duyarlılığının ihtişamını bahşetmiş. Metnin anlatımında etkili her bir tablonun karakterini canlandırmada canlı (vivace), evanjelik recitatifin her bir notasını çevreleyen, şekil, altın ve renklerle canlandırılmış Noel poliptiği [3] kılığında, öte yandan sürekli basın bilge yolunda espressive bir duyarlılıkla dolup taşıyor. 

    Schütz'ün vasiyeti, "Kuğu şarkısı" (canto del cigno) diye anılan eseri Salmo 119 entonasyonudur. Çift (doppio) koro halinde 11 motete bölünmüştür. Salmo 100 ve Magnificat'ın Almanca versiyonu, çift koro olan Meine Seele erhebt den Herren de buna eklenir, 6 Kasım 1672'de 87 yaşında bu topraklardan ayrılmadan önce büyük usta Gabrieli'ye öğrencisinden son saygı duruşu. 

    Onun müzikal mirası, Alman müziğinin sağlam temelini oluşturdu, 500 eser, neredeyse tümü spiritüel. Venedik müzik uygarlığı, önce Gabrieli, sonra Monteverdi ile, Luteran müzik doktrininin en özgün ve güçlü yorumuyla gün yüzüne çıktı. Dresden şapelinin 57 yıllık liderliğinde Schütz, Almanya'nın müzikal kaderi için tüm ön koşulları yaratmıştı.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

[1] İsa'nın çarmıhtaki yedi özdeyişi.

[2] Müneccimler. Bebek İsa'ya, "Yahudilerin Kralı"na saygılarını sunmak için doğudan geldiğine inanılan hacılar.

[3] Poliptik : Dört ya da daha fazla tablodan oluşan, bir arada duvara asılan tablo grubu.

19 Ocak 2022 Çarşamba

BÜYÜK BACH SERİSİ - Bölüm 10. Schütz - "Saul, Saul" & Caravaggio'nun tasviri

     Sesi kuşatan görkemli enstrümental çerçevenin renkli fantezisi, yüzyılın ikinci yarısında kendini gösterecek olan kutsal (sacra) müzik alanında senfonik zevkin genişleyeceğini bize anons eder. Sacrae Symphoniae'nin üçüncü kısmından alınmış bir eser daha hatırlanmalıdır, çünkü çok güçlü bir ilham ve yüksek bir kalite söz konusudur. 

    Bu, San Paolo'nun Via di Damasco'daki dönüşümünün [1] müzikal gösterimidir, İsa'nın kendisine gökyüzünden yönelttiği sözlerle, "Saul, Saul, was verfolgst du mir?" (Saul, Saul, bana neden zulmediyorsun?) Sanki gökyüzünden değil de, yerin derinliklerinden geliyormuş gibi, soru iki bas sesten çıkar, sonra tenor ve kontraltoya, sonra 2 sopranoya, sonsuz gökyüzüne dönüşmesi için sadece solo kemanların tekrarıyla.

    4 sesli iki koro bu noktada 6 sesli temel koroya katılarak soruyu sonsuza dek tekrarlarlar. Sanki yerin ve göğün her öğesi saplantılı bir şekilde, değişen ve dikkatle belirtilen dinamiklerle, forteden pianissimoya, zamanının müziğinde görülmemiş bir şekilde, soruyu tekrarlıyor gibidir. Daha da etkileyici olan, kısa kutsal (sacro) konçertonun sonuna doğru, koral kitlelerden kaçarak, solo bir tenorun ostinato sesidir: "Saul, Saul" metinde bahsedilen "Stachel" (iğne) tiz bir iğneye dönüşür.

    Roma'da Santa Maria del Popolo'nun mihrabında Caravaggio tarafından yapılmış ünlü temsilin yanı sıra, 

akla Odescalchi koleksiyonundan, Caravaggio'nun kör olmuş ve attan düşmüş Saul'a doğru yönelmiş İsa'yı gösteren eseri geliyor. Her iki kolunu da ona doğru yöneltmiş, teatral olarak bu dramatik durumun altını çizmek için.

    Schütz'ün yarattığı, oratoryal verimlilikte diyebileceğimiz bu sahneden, müzikal yorum olarak daha güçlü bir sahne hayal edilemezdi. Hiçbir sahne herhangi bir dinleyicinin ruhuna işleyebilecek ilahi bir soruyu daha iyi aktaramazdı.
    Bu arada, Sacrae Symphoniae'nin iki koleksiyonunun yayımı arasında, Otuz Yıl Savaşları, 1648 Westfalia Barışı'yla nihayet durdu. Avrupa artık din savaşlarının trajedisini yaşamayacak ve Almanya uçurumun kıyısından yükselecek, müziğin ruhu ve onun Alman topraklarındaki sanatlar arasındaki önceliği ile teselli bulacaktı.
    Uzun ömrünün bu son 25 yılında, artık Weinssfels'te emekli olan Schütz İtalyan oratoryosunun dramatik ruhunu benimsiyor, ama Luteran maneviyatına sadık kalarak. 1600'lerin ikinci yarısında İtalyanları giderek daha fazla etkileyecek olan profano (din dışı) akımlara taviz vermiyor. Aksine, 1500-1600 arası Schütz tarafından bestelenmiş büyük kutsal hikayelerde, İncil'in anlatımına ve yazımına sadık olan bir ayin (litürjik) tonu hakimdir. Dresden şapelinde de, Saksonya sarayında Schütz'ten sonraki kişi olan Perugia'lı kastrat şarkıcı Giovanni Andrea Bontempi'nin varlığı sayesinde ilerleyen şan virtüzitesinin cazibesine karşı gururlu ve tartışmalı bir isteksizlik bulunmaktadır. 

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

[1] Yeni Ahit'e göre önceden Tarsus'lu Saul olarak bilinen Yahudi bir din adamının sonradan Hristiyanlığa dönüşü. 

14 Ocak 2022 Cuma

BÜYÜK BACH SERİSİ - Bölüm 9. Schütz - 55 Kleine Geistliche Konzerte

     Prenslik şapellerinin ve genel olarak litürjik müziğin Otuz Yıl Savaşları nedeniyle azalması, Schütz'ü, daha az personel, daha ekonomik ve daha az güç gerektiren dekorasyonlar isteyen spiritüel müziklerin çift-antolojisini üretmeye itti.

    Bir istisna dışında: 55 Kleine Geistliche Konzerte (Küçük Spiritüel Konçertolar) iki parça halinde 1637 ve 1639'da basıldı, 1-5 solist ses ve bir sürekli bas. Önceki eserlerdeki sololar ve korolarla kontrast oluşturan zengin ve güçlü enstrümental senfoniler artık sadece bir hatıraydı. Ancak besteci, dönemin yarattığı kısıtlı koşullara yeni bir çiçeklenme ile cevap verdi.

    Konçertoların ilk kısmında önsözde yazar şöyle diyor:

   "Herkesin görebileceği gibi, savaşın etkileri hala devam ediyor ve sevgili Alman topraklarımızın bu sürekli iniş-çıkışları arasında, asil müzik sanatı diğer liberal sanatların karşısında sadece düşüşe geçmekle kalmadı, bazı yerlerde terk bile edildi... Tanrı'nın bu sanatta bana verdiği yetenek düşünülünce, tamamen pasif kalamam. Küçük de olsa bir şey yaratmalıyım."

    Küçük kutsal (sacro) konçertolar için referans noktası kesinlikle Lodovico Grossi da Viadana'nın 1602 yılında Venedik'te yazdığı 100 dini (ecclesiastic) konçertoydu. Sonsuz sayıda basıldı, 1609-1626 arasında sadece Almanya'da dört baskısı vardı. Her yerde, Protestan topraklarında, Katolik topraklarında başarı elde etti. Sürekli bas üzerine monodia şeklinde, kolay ve modern stildeydi.

    Diğer Alman yazarlar -mesela Johann Hermann Schein, 1618'deki Opella Nova'sıyla öne çıkar- concerto sacro modelini takip ettiler, onu Luteran koral melodilerine uyarladılar. Bununla birlikte, Alman müzik şapellerinin, korkunç bir savaş felaketi geçirdikten sonra Alman müzik hayatını canlı tutmak için çok yüksek kalitede bir müzik materyali elde etmeleri, Schütz'ün Kleine Gelistliche Konzerte'si ile birliktedir.

    Elektör, Schütz'ün maaşından tasarruf etmek için ona 1641-1644 arası Danimarka Sarayı'nda (kral Cristian IV dönemi) ikinci, ve sonra üçüncü kez konaklama izni verdi. O arada, besteci, eserini Wolfenbüttel ve Hannover'a ödünç vermişti. Dresden'e döndüğünde, Johann Georg'tan belirli bir maaşla dinlenmeye çekilmeyi talep etti. 1656'da elektör ölünce, yeni prens, Alman ve İtalyan saray şapellerini bir araya getirerek ona Hofkapellmeister ünvanını verdi.

      Artık 61 yaşındaydı, ama yaratıcılığı asla bitmiyordu. Aksine 1647-1650 arasında Sacrae Symphoniae'nin ikinci ve üçüncü kısımlarının iki büyük koleksiyonu, Almanca metinle gün yüzüne çıktı. Schütz, monodia araya girişlerinin, büyük enstrümental bölümlerle diyaloğa girdiği büyük stiline geri döndü. Espressive (ifadeli) bölümlerde, her zaman daha canlı ve elastik, metnin ifadesine sadık, Monteverdi stilinin Alman bağlamına uyarlanması mükemmel bir şekilde yapılmış. 

    Bunun bir diğer örneğini Magnificat'ın Almanca versiyonunda, Meine Seele Erhebt den Herren SWV 344'te görüyoruz. Hareketli soprano ses (bazen eko seslerle çevrelenmiş, sahne ve uzam olarak mutlu bir etki yaratılmış) bazen adanmış, bazen sevinçli, minnettar, alçakgönüllü, Bakire Meryem'in ezgisinde (Magnificat) istendiği gibi tekrar ediyor. Her zaman değişken enstrüman renkleri ona eşlik ediyor, keman, kornet, viola, trombonlar... Muzaffer Tanrı'nın yüceltilmesi olan "fecit potentiam in brachio suo"ya denk olan trompet ve sonra flütlerin, güçlüleri tahtından indiren, akçakgönüllüleri yücelten zafer dolu sesine kadar.

12 Ocak 2022 Çarşamba

BÜYÜK BACH SERİSİ - Bölüm 8. Schütz - Musikalische Exequien

     Saksonya'ya ilk dönüşünün senesinde Schütz'ün kaleminden en iyi eserlerinden biri çıkıyor: Musikalische Exequien op. 7. Bu eser 1600'lerin müzik tarihinin mutlak zirveleri arasında sayılıyor. Tarihteki ilk Alman requiem'idir, yazarı tarafından "Cenazeler için Alman messa'sı formunda konçerto" diye tanımlanmıştır. Göreceli olarak daha büyük olan ilk kısmı -Latin ayininde Kyrie ve Gloria'ya denktir- motet Herr, wenn ich nur Dich habe (Bayım, senden başka kimsem yok) takip eder. Bu bölüm cenaze vaazında meditasyon olarak söylenir. Sonra Canticum Simeonis (Bayım, kulunu bırak da huzura ersin) gelir. 

    Ölüm ve hayatın geçiciliği üzerine az meditasyon bu derinliğe ulaşabilmiştir. Bunlar Otuz Yıl Savaşları'nın en korkunç yıllarıdır. Dresden Sarayı büyük zorluk içindedir ve muhtemel müttefik İsveç Kralı II. Gustaf Adolf'un savaşta ölümü çatışmanın kaderini hızlandırmış gibi görünüyor. Aynı zamanda imparatorlukların generali Dük Albrecht von Wallenstein karşı güçlerle barış görüşmelerine gitmeye niyetliyken Ferdinand tarafından görevden alındıktan sonra askerleri tarafından katledildi. Protestan Saksonya taraf değiştirdi ve imparatorluk tarafına geçti. İspanya, imparatorluğa dayandı. Protestan İsveç ile müttefik olan Katolik krallık Fransa çatışmaya girdi. 

    Musikalische Exequien (Müzikli cenaze)'in yaratılmasına, bestecinin anavatanından Heinrich Posthumus von Reuss'un ölümü sebep oldu. Schütz ona 1617'de Gera müzik şapelinin yenilenmesi için danışmanlıkta bulunmuştu. Merhum, cenazesi için kesin direktifler bırakmıştı, müziğe konulacak kutsal metinler, tabutuna kazınacak yazılar gibi. 

    Bu çok özel eserin basımının şiirsel önsözünde, Schütz o yıllarda yaşanan trajediden bahsediyor, müziğin tatlı melankolisi ile öteki tarafta daha iyi bir hayat umması gibi:

    "Her şeye kadir olanın, bizim günahlarımız ve kabahatlerimiz sebebiyle, savaşın dehşetiyle şimdiye kadar bize verdiği azap yetmedi mi? Gerek var mıydı, oh büyük kahraman, ölümün öfkesinin seni bizden almasına, böyle zor zamanlarda, bizim sefaletimizi ve acımızı daha da artırarak?"

    İsa'nın adıyla orduların katlettiğini, veba ve kıtlığın yol açtığı hastalıkları gören, Galileo bilimiyle evrenin merkezindeki yerini kaybeden Avrupa insanının dehşeti, bu müzikle temsil edilmektedir. Meleksi bir huzur içinde, acı ve adaletsizlik dolu bir dünyadan kurtuluş olarak ölümü kabul eder.    

    Birinci kısmın tamamı, bir grup solist sesle 6 partili bir koral cappella arasındaki karşılaşmadan oluşur. Koral cappella sakin bir hitabet halindeyken, monodia kısımları kutsal kelimeleri söyler ve madrigalin narin ve detaylı ruhunda, bir dizi retorik figürün karşısına çıkar. 


    
    Ortadaki motet çift koro (doppio coro)'dur, 8 ses içerir. Metnin hecesel anlaşılırlığı için mükemmel bir şekilde inşa edilmiştir. Son kısmın (Canticum Simeonis) iki korosundaki düzen, Barok dini tiyatrosunun sahnesindeki bir defin töreni için işlevseldir. Sunumda Schütz tarafından öngörülen düzenlemeler çok anlamlıdır: 

    Bu konçerto iki koro içindir ve her koronun kendi sözleri vardır. Chorus Primus beş seslidir ve Simeone'nin "Bayım, şimdi bırak kulun huzur bulsun" sözlerini söyler. Chorus Secundus üç seslidir, 2 soprano ve 1 bariton/bas-bariton şu sözleri ve diğerlerini söyler: "Sinyor'la ölen ölülere ne mutlu". Bununla yazar, mutlu ruhların yanında kutsal meleklerle gökyüzündeki neşesini belirtmek istiyor.   
  
    Bu tatlı veda, uzaktaki davetkar meleklerin seslerinin etkisini veriyordu ve Latin Officium defunctorum'daki antifon In paradisum deducant te angeli'nin görevini üstleniyordu.




9 Ocak 2022 Pazar

BÜYÜK BACH SERİSİ - Bölüm 7. Schütz Eserlerinde Monteverdi Etkisi

     1628-1629 arasında, Dresden'deki ekonomik ve politik durum da hareketlenirken, Schütz prens elektör Johann Georg II'den "yeni gelişmeleri ve ilk kalışından sonraki müzikteki yeni uygulamaları araştırmak için" İtalya'ya ikinci kez gitme izni aldı. Bir kez daha, Claudio Monteverdi'nin kişiliğini ve operanın kaynağını tanıması için Venedik, Schütz'ün varış noktası olacaktı. 

    Çok yıllar sonra, Sacrae Symphoniae (1647)'nin ikinci kısmında, Schütz, Es steh Gott auf SWV 356'sında Armato il cor ve ciaccona Zefiro Torna'yı parafrase (bir cümleyi, özünü bozmadan ufak değişikliklerle yeniden ifade etmek) edecekti. 

    Mantova'da çalışan kemancı Francesco Castelli'yle karşılaşması, onun Dresden Sarayı'na bağlanmasına sebep oldu. Venedik'te, İtalya'dan ayrılmadan biraz önce, Schütz Symphoniae Sacrae'nin ilk cildini yayımladı, tümü Latince olarak. Giovanni Gabrieli'nin saygıdeğer hatırası (Saksonya varisine ithafında "Dii immortales, quantus vir!" (Ölümsüz Tanrılar, ne harika bir adam!) yazıyordu) için yazdığı en büyük anıttır. Solist, enstrüman ve sürekli bas için 20 büyük kutsal (sacro) konçerto'dur.

    Kontrpuan ustalığını bolca gösterdikten ve sanatını Venedik - Büyük Kanal (Canal Grande)'da duruladıktan sonra Schütz kendini canto monodico'ya [1] adadı. Cantico dei Cantici'nin [2] Latince versiyonundan bolca metin seçerek, eşi benzeri görülmemiş bir hassasiyetle. 

    Vokal süslemeler (diminuzioni, ornamentazioni) [3] Monteverdi'nin estetiği ile temasını kanıtlar niteliktedir. Vespro della Beata Vergine'nin (Monteverdi -1610) yüce modeline göre spiritüel müzik alanına taşınmış ikinci uygulama da buna kanıttır. Bu benzerliğin harika bir örneği Symphoniae Anima mea liquefacta est ve Adjurovos çiftidir, iki tenor ses, kornet ve fiffari konçertosu ile nazik bir şekilde çerçevelenmiştir, metnin önerdiği erotik baygınlığı sürekli olarak yeniden üretir, iç içe geçirir. "Quia amore langueo" beklenti ve arzu kelimelerinde sürekli bir kromatik ve aşırı disonans sapmaları vardır.         Duyuların yüce zevkine bulanan mistisizmin analojik ifadesi burada, Gian Lorenzo Bernini'nin Roma-Santa Maria della Vittoria'daki Estasi di Santa Teresa erotik spiritüel tiyatrosundaki en ürkütücü plastik temsiliyle ilişkilendirilmese olmaz. Bu şehvetli aktarımın Luteran bir müzisyenden gelmiş olması sadece büyüleyici olabilir.
    İtalyan sanatından şevkle içmiş ve her şeyden önce şair olmak isteyen bir sanatçının estetik bilinci, Schütz'ün ne kadar büyük olduğunu anlamamıza yeter.     

    David'in oğlunun ölüsü üzerine ağladığı, Fili mi Absalon ağıtı (lamento) daha az duygulandırıcı değildir. Küçük, olağanüstü bir "sinfonia da requiem" içinde bir trombon konçertato quarteti tarafından metafizik ve dramatik bir arka planla donatılmış acı dolu bir bas ses.

    Schütz, Saksonya elektöründen Danimarka veliaht prensi Christian tarafından ödünç alınmıştı. Christian, Johann Georg'un kızı Johann Sybilla ile evlenecekti. 1633 Aralık'ında Schütz Kopenhag'a gitti ve 1635'e kadar orada kaldı. İzin talebinde, prense acı içinde şunları yazdı:

"Dresden'de şu anda, savaştan dolayı, ne siz ekselansları için ne şapel için görevlerimi yerine getirmem mümkün, kısaca söylemek gerekirse ne Tanrı'ya, ne insanlara ne de kendime faydam var."

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

[1] Tek bir melodik çizgi ve enstrümental eşliğe sahip solo vokal tarzı.  

[2] Ezgiler Ezgisi. Eski Ahit'te yer alan bir metin.

[3] Dekoratif ve ifade amaçlı olarak bir ya da birden fazla notanın melodiyi süslemesi.

5 Ocak 2022 Çarşamba

BÜYÜK BACH SERİSİ - Bölüm 6. Schütz'ün Kontrpuan Konusundaki Fikirleri & Dafne

     Tarafsız Saksonya'yı savaştan kısa bir süre koruyan bu yıllarda Schütz Dresden'de neredeyse tamamı kutsal (sacro) olan, Almanca ve Latince metinlerle pek çok eser üretti. Latince eserler Cantiones Sacrae'ye aittir. 1625'te yayımlanmıştır ve imparator Ferdinand'a yakın, Protestan doğup Katolik olmuş çok güçlü ve zengin bir insan olan Johann Ulrich von Eggenberg'e adanmıştır.

    Öyle görünüyor ki kutsal metinler ve orta çağ yazarlarından alıntılar içeren bu küçük 40 motet ile Schütz, litürji (ayin) metinlerine dayanmaktan çok, spiritüel madrigallere benzedikleri için topluluğun paylaşımının mümkün olduğu eserlerle, onlarla zıt olan "confessioni"ler (itiraflar) arasında bir köprü kurmak, müzikal bir uzlaşma sinyali vermek istemişti. Aynı zamanda, bu eserler, besteciye göre müzik biliminin vaz geçilmez temeli olan, eski ustaların kontrpuan bilgeliğine bir dönüştür.

    1648'de Schütz, Musicalia ad Chorum Sacrum'un baskısını tanıtırken, özellikle de armoninin ve sürekli basın büyüsüne kapılarak kontrpuanı unutan genç bestecilere sesleniyor: 

"İtalya'dan gelen sürekli bas stili üzerine concertato beste stili biz Almanlara ulaştığında onu ne kadar sevdiğimiz ve önceki stillerden daha çok takip ettiğimizi görüyorum. Ama öte yandan şüphesiz -bunu iyi bir okulda eğitim görmüş tüm müzisyenler bilir- kontrpuanın zor çalışmasında biri, sürekli bas olmadan stylus'ta pratik yapmadıysa, başka bir beste türünde düzgün ve doğru bir şekilde uygulama yapamaz. Bu nedenle, sürekli bas olmadan bir kitap (opuscolo) yazmaya karar verdim. Herkese, özellikle de genç Alman bestecilere, concertante stile geçmeden önce, doğru kontrpuanın temelini anlamak, tatlı çekirdeği bulmak için sert kabuğu ısırmanın, temeli sağlam oluşturmak için gerektiğini hatırlatmak istedim."

    Bu ilkeler ve Schütz'ün daha da güçlü müzikal mirası üzerine Alman müziği, kontrpuan bilimine gereken onuru asla ihmal etmeden, Johann Sebastian Bach'a giden yolu inşa etti. 

    Bununla birlikte Schütz'ün İtalyan recitarcantando ve müzik tiyatrosuna olan aşinalığı, 1627 baharında Torgau'da Saksonyalı Sophie Eleonore ve Hessen-Darmstadt'lı Georg II arasındaki düğün dolayısıyla sergilenen eserde belgelenir. Bu eser, Ottavia Rinuccini'nin pastoral fabl'ı (favola) Dafne'nin şair Martin Opitz (1597-1639) tarafından hazırlanan Almanca versiyonudur. Dafne, Jacopo Peri'nin müziğiyle 1598'de melodramı doğurmuştu ve Marco da Gagliano 1608'de Mantova'da yeniden bestelemişti. Schütz'ün versiyonu, 1760'taki Dresden'deki yangından dolayı kayıptır, Almanya'daki ilk müzikal tiyatro örneğidir ve Almanca'dır.

    Bu örnekten sonra, Barok sanatın ve operanın neredeyse amblemi olacak aynı konudaki diğer operaya, Marco Giuseppe Peranda ve Giovanni Andrea Angelini Bontempi'nin Apollo ve Dafne'sine kadar çok zaman geçecekti. Bu eser de Dresden'de 1671'de yapıldı. Peranda, Saksonya Sarayı'nda Hofkapellmeister görevinde, Schütz'ten sonraki kişi olacaktı.

2 Ocak 2022 Pazar

BÜYÜK BACH SERİSİ - Bölüm 5. Schütz - Psalmen Davids ve Historia der Auferstehung Jesu Christi

    Praetorius ölünce, 1621'de Schütz resmen Dresden'in Kapellmeister'ı oldu. İki yıl önce, evliliğiyle aynı zamanda, Psalmen Davids koleksiyonunu yayımlamıştı. Bu koleksiyon, policorale concertati con strumenti (ensrümanlarla birlikte çok-korolu konçertatolar) eserlerini içeriyordu.

    Burada Gabrieli'nin derslerinin etkisini görebiliriz. Çift (doppio) koroların seslerine kontrpuan yaparak, üflemeli çalgıların (kornet, trombon, dulzaina, trompet, timpani) ve yaylı çalgıların ara ara vokal polifoniyi kopyalamak için dönüşümlü olarak sürekli bas (basso continuo) armonik temeli üzerinde çalması söz konusuydu. Övgü mezmurlarının (psalmen) coşkulu tonunun yanı sıra, tövbe metinlerinin içten, mahrem, acı veren bölümleri de vardı.

    1619'daki bu 26 eserle, San Marco şapelinin görkeminin Luteran müzik kültürüne bulaştığı rahatlıkla söylenebilir. Ayrılmış korolar (cori spezzati) ve sesin uzamsallaştırılması. Schütz'ün Davids Mezmurları, Alman müzik medeniyetinin ilk nefesidir. Mezmurların yayımından iki yıl sonra, Schütz o medeniyetin inşası için bir başka katkı sundu; Historia Sacra'nın (kutsal hikaye) orijinal bir yorumuyla birlikte, Evanjelist metnin monodia accompagnata (eşlik edilen tek ses) formunda ilk örneklerinden birini, koral müdahalelerle birlikte, Luteran oratoryosunun kitabı olarak ele aldı.       

    Historia der Auferstehung Jesu Christi (İsa Mesih'in dirilişinin hikayesi): Anlatım, evanjeliste (solist tenor) ve diğer bütün karakterlere (dindar kadınlar, Maria Maddalena, mezardaki melekler, rahipler ve havarilere göründüğünde İsa) ses veren sololar ya da ensemble'lar tarafından dramatik formda gerçekleştirilir. Schütz'ün İtalyan stile recitativo tarzına (ince ifadeli tonlamalar ve sürekli basın sağladığı armonik yön) erkenden bulaşması, onun kozmopolit kişiliğinin bir belirtisidir. Almanya'nın üzerine çökmekte olan karanlık zamanlara paralel olduğundan, sürekli ifade arayışı, direkt olarak acı dolu olmasa da melankolik bir karaktere bürünmesine sebep oldu.

    Bununla birlikte Kutsal Hikaye'nin kişisel yorumunda (Uygun Hıristiyan spiritüel eğlencesi) İtalyan müzikal tiyatrosunun güncel değişimlerine ya da Roma oratoryosunun ilk adımlarına bakmak yerine, Schütz, Gregoryen şarkılarının antik tonunu hatırlıyor gibi görünüyor. Öyle ki evanjelist reçitatiflerinde o arkaik saygınlığı koruyor. Öte yandan mesihin araya girişleri melisma ve figürasyonlarla süslenmiş ki, onun sesinin/metninin ilahi ve teselli edici doğası ayırt edilebilsin. Sondaki mottetto da özellikle etkileyici: Tatlı polifoni ve koronun aydınlığının yanında evanjelistin tenor sesi, bütün bir bestenin mührünü basacak "Victoria!" (zafer!) tekrarıyla izole ediliyor. Ölümle hayat arasındaki düelloyu hayat yeniyor. 

    Friedrich V (Pfalz)'in geçici saltanatının bittiğini gören Katolik imparatorluk güçleriyle Protestan Bohemyalılar arasındaki savaştan sonra, Otuz Yıl Savaşları Alsas'tan Rheinland'a, Frankonya'dan Hessen'e ve Pfalz'a orman yangını gibi yayıldı. Yağma ve vebalar, ölümü o trajik dönemin büyük kahramanı haline getirdi. 1633'te Jacques Callot'un Les Misères et les malheurs de la guerre'sinde (Savaşın sefaleti ve talihsizlikleri) gravürlerle belgelendi.

                                    Plate 17: La revanche des paysans (Köylülerin intikamı) [1]