19 Ocak 2022 Çarşamba

BÜYÜK BACH SERİSİ - Bölüm 10. Schütz - "Saul, Saul" & Caravaggio'nun tasviri

     Sesi kuşatan görkemli enstrümental çerçevenin renkli fantezisi, yüzyılın ikinci yarısında kendini gösterecek olan kutsal (sacra) müzik alanında senfonik zevkin genişleyeceğini bize anons eder. Sacrae Symphoniae'nin üçüncü kısmından alınmış bir eser daha hatırlanmalıdır, çünkü çok güçlü bir ilham ve yüksek bir kalite söz konusudur. 

    Bu, San Paolo'nun Via di Damasco'daki dönüşümünün [1] müzikal gösterimidir, İsa'nın kendisine gökyüzünden yönelttiği sözlerle, "Saul, Saul, was verfolgst du mir?" (Saul, Saul, bana neden zulmediyorsun?) Sanki gökyüzünden değil de, yerin derinliklerinden geliyormuş gibi, soru iki bas sesten çıkar, sonra tenor ve kontraltoya, sonra 2 sopranoya, sonsuz gökyüzüne dönüşmesi için sadece solo kemanların tekrarıyla.

    4 sesli iki koro bu noktada 6 sesli temel koroya katılarak soruyu sonsuza dek tekrarlarlar. Sanki yerin ve göğün her öğesi saplantılı bir şekilde, değişen ve dikkatle belirtilen dinamiklerle, forteden pianissimoya, zamanının müziğinde görülmemiş bir şekilde, soruyu tekrarlıyor gibidir. Daha da etkileyici olan, kısa kutsal (sacro) konçertonun sonuna doğru, koral kitlelerden kaçarak, solo bir tenorun ostinato sesidir: "Saul, Saul" metinde bahsedilen "Stachel" (iğne) tiz bir iğneye dönüşür.

    Roma'da Santa Maria del Popolo'nun mihrabında Caravaggio tarafından yapılmış ünlü temsilin yanı sıra, 

akla Odescalchi koleksiyonundan, Caravaggio'nun kör olmuş ve attan düşmüş Saul'a doğru yönelmiş İsa'yı gösteren eseri geliyor. Her iki kolunu da ona doğru yöneltmiş, teatral olarak bu dramatik durumun altını çizmek için.

    Schütz'ün yarattığı, oratoryal verimlilikte diyebileceğimiz bu sahneden, müzikal yorum olarak daha güçlü bir sahne hayal edilemezdi. Hiçbir sahne herhangi bir dinleyicinin ruhuna işleyebilecek ilahi bir soruyu daha iyi aktaramazdı.
    Bu arada, Sacrae Symphoniae'nin iki koleksiyonunun yayımı arasında, Otuz Yıl Savaşları, 1648 Westfalia Barışı'yla nihayet durdu. Avrupa artık din savaşlarının trajedisini yaşamayacak ve Almanya uçurumun kıyısından yükselecek, müziğin ruhu ve onun Alman topraklarındaki sanatlar arasındaki önceliği ile teselli bulacaktı.
    Uzun ömrünün bu son 25 yılında, artık Weinssfels'te emekli olan Schütz İtalyan oratoryosunun dramatik ruhunu benimsiyor, ama Luteran maneviyatına sadık kalarak. 1600'lerin ikinci yarısında İtalyanları giderek daha fazla etkileyecek olan profano (din dışı) akımlara taviz vermiyor. Aksine, 1500-1600 arası Schütz tarafından bestelenmiş büyük kutsal hikayelerde, İncil'in anlatımına ve yazımına sadık olan bir ayin (litürjik) tonu hakimdir. Dresden şapelinde de, Saksonya sarayında Schütz'ten sonraki kişi olan Perugia'lı kastrat şarkıcı Giovanni Andrea Bontempi'nin varlığı sayesinde ilerleyen şan virtüzitesinin cazibesine karşı gururlu ve tartışmalı bir isteksizlik bulunmaktadır. 

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

[1] Yeni Ahit'e göre önceden Tarsus'lu Saul olarak bilinen Yahudi bir din adamının sonradan Hristiyanlığa dönüşü. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder