5 Ocak 2022 Çarşamba

BÜYÜK BACH SERİSİ - Bölüm 6. Schütz'ün Kontrpuan Konusundaki Fikirleri & Dafne

     Tarafsız Saksonya'yı savaştan kısa bir süre koruyan bu yıllarda Schütz Dresden'de neredeyse tamamı kutsal (sacro) olan, Almanca ve Latince metinlerle pek çok eser üretti. Latince eserler Cantiones Sacrae'ye aittir. 1625'te yayımlanmıştır ve imparator Ferdinand'a yakın, Protestan doğup Katolik olmuş çok güçlü ve zengin bir insan olan Johann Ulrich von Eggenberg'e adanmıştır.

    Öyle görünüyor ki kutsal metinler ve orta çağ yazarlarından alıntılar içeren bu küçük 40 motet ile Schütz, litürji (ayin) metinlerine dayanmaktan çok, spiritüel madrigallere benzedikleri için topluluğun paylaşımının mümkün olduğu eserlerle, onlarla zıt olan "confessioni"ler (itiraflar) arasında bir köprü kurmak, müzikal bir uzlaşma sinyali vermek istemişti. Aynı zamanda, bu eserler, besteciye göre müzik biliminin vaz geçilmez temeli olan, eski ustaların kontrpuan bilgeliğine bir dönüştür.

    1648'de Schütz, Musicalia ad Chorum Sacrum'un baskısını tanıtırken, özellikle de armoninin ve sürekli basın büyüsüne kapılarak kontrpuanı unutan genç bestecilere sesleniyor: 

"İtalya'dan gelen sürekli bas stili üzerine concertato beste stili biz Almanlara ulaştığında onu ne kadar sevdiğimiz ve önceki stillerden daha çok takip ettiğimizi görüyorum. Ama öte yandan şüphesiz -bunu iyi bir okulda eğitim görmüş tüm müzisyenler bilir- kontrpuanın zor çalışmasında biri, sürekli bas olmadan stylus'ta pratik yapmadıysa, başka bir beste türünde düzgün ve doğru bir şekilde uygulama yapamaz. Bu nedenle, sürekli bas olmadan bir kitap (opuscolo) yazmaya karar verdim. Herkese, özellikle de genç Alman bestecilere, concertante stile geçmeden önce, doğru kontrpuanın temelini anlamak, tatlı çekirdeği bulmak için sert kabuğu ısırmanın, temeli sağlam oluşturmak için gerektiğini hatırlatmak istedim."

    Bu ilkeler ve Schütz'ün daha da güçlü müzikal mirası üzerine Alman müziği, kontrpuan bilimine gereken onuru asla ihmal etmeden, Johann Sebastian Bach'a giden yolu inşa etti. 

    Bununla birlikte Schütz'ün İtalyan recitarcantando ve müzik tiyatrosuna olan aşinalığı, 1627 baharında Torgau'da Saksonyalı Sophie Eleonore ve Hessen-Darmstadt'lı Georg II arasındaki düğün dolayısıyla sergilenen eserde belgelenir. Bu eser, Ottavia Rinuccini'nin pastoral fabl'ı (favola) Dafne'nin şair Martin Opitz (1597-1639) tarafından hazırlanan Almanca versiyonudur. Dafne, Jacopo Peri'nin müziğiyle 1598'de melodramı doğurmuştu ve Marco da Gagliano 1608'de Mantova'da yeniden bestelemişti. Schütz'ün versiyonu, 1760'taki Dresden'deki yangından dolayı kayıptır, Almanya'daki ilk müzikal tiyatro örneğidir ve Almanca'dır.

    Bu örnekten sonra, Barok sanatın ve operanın neredeyse amblemi olacak aynı konudaki diğer operaya, Marco Giuseppe Peranda ve Giovanni Andrea Angelini Bontempi'nin Apollo ve Dafne'sine kadar çok zaman geçecekti. Bu eser de Dresden'de 1671'de yapıldı. Peranda, Saksonya Sarayı'nda Hofkapellmeister görevinde, Schütz'ten sonraki kişi olacaktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder